Pendik’te Yeşilçam nostaljisi konseptiyle hizmet veren ve artık sadece eski Türk filmlerinde görme imkanı bulunan 1960 ve 1970’li yılların sıcak atmosferini yaşatan kafede buluşan Türk sinemasının emektar oyuncuları, nostaljik bir gün geçirdi.
Batı Mahallesi Akasya Sokak’ta 4 yıldır hizmet veren, geçmiş yıllara ait çok sayıda nostaljik obje ve eşya ile dekore edilen Velhasıl Kafe, ziyaretçilerini geçmişe götürüyor. Duvarlarına Türk sinemasının unutulmaz oyuncuları Türkan Şoray, Kadir İnanır, Ediz Hun, Hülya Koçyiğit, Tarık Akan, Gülşen Bubikoğlu ile Kemal Sunal’ın rol aldığı Yeşilçam filmlerinden karelerin resmedildiği kafede, 1960 ila 2000’li yıllar arasında günlük hayatta kullanılan çok sayıda eşya da yer alıyor.
Kafede gramofon, plak, pikap, ahşap radyo, tüplü ve siyah beyaz televizyon, çevirmeli telefon, kasetçalar, daktilo, gaz lambası, walkman (taşınabilir müzik çalar), gırgır, guguklu saat, nostaljik perdeler ile turuncu fincanlar gibi objeleri görme imkanı elde eden ziyaretçiler, nostaljik bir yolculuğa çıkıyor.
TÜRK SİNEMASININ EMEKTARLARI YEŞİLÇAM NOSTALJİSİNİ YAŞADI
Nostaljik kafe, melodramdan güldürüye, polisiyeden fantastiğe kadar farklı filmlerde rol alan ve eski günleri yad etmek isteyen Türk sinemasının bazı emektar oyuncularının da buluşma noktası oldu.
Uzun zaman sonra bir araya gelen Nilüfer Aydan, Merih Fırat, Yavuz Karakaş, Nalan Çöl, Meral Konrat ve Aynur Aydan kafede nostaljik müzikler eşliğinde eskiye olan özlemlerini giderdi.
Oyuncular, kafede yer alan 1950-1970’li yıllara damga vuran “Hayat” dergisinin o dönemlere ait bazı nüshalarını okurken de duygulu anlar yaşadı. Kafede geçmiş dönemlere ait birçok eşyayı bir arada görmeleri, sanatçıların yüzündeki hüznü de tebessüme dönüştürdü. Oyuncular, kafenin “Hayat” dergisi kapaklarından esinlenilerek oluşturulan menüsünü gördüklerinde ise şaşkınlıklarını gizleyemedi.
“KAFEDEKİ TÜM EŞYALAR İLGİMİ ÇEKTİ”
Türk sinemasının emektar oyuncularından 84 yaşındaki Nilüfer Aydan, AA muhabirine, kafenin atmosferinin kendisini Yeşilçam yıllarına götürdüğünü söyledi. Çocukken gönlünün dans ve sinemada olduğunu dile getiren Aydan, “Sinema tiyatro gibi değildi, biraz ‘üvey evlat’ muamelesi görüyordu. Sanattan pek sayılmazdı.” dedi.
Aydan, sinema hayatından bahsederek, ilk filminin 1954’te çekildiğini anlattı. Zeki Müren’le başrolde oynadığını aktaran Aydan, “Zeki Müren ve Sezer Sezin ile oynamam benim için büyük bir şeydi. Kalbim duracak gibiydi. O kadar meşhurlardı ki Türkiye’nin oturmuş oyuncularıydı. Benim için büyük şanstı. Zeki Müren’in kız arkadaşını oynuyordum.” diye konuştu.
Kafede eski oyuncu arkadaşlarını, 1950’li ve 1960’lı yıllara ait mecmualar ile resimleri ve eski eşyaları gördüklerini aktaran Aydan, burada bulunmanın kendisini mutlu ettiğini dile getirdi. Kafede yer alan, 1 Mart 1957’de yayımlanan “Hayat” dergisini de inceleyen Aydan, “(Dergi) O senelere aldı götürdü. Duygulandım.” dedi. Aydan, kafede sergilenen her şeyin ilgisini çektiğini dile getirerek, “Sevgi her şeyin ilacı gibi geliyor bana. İnsanlar birbirlerini sevsin, saygı duysun, sanatı, ülkeyi, Atatürk’ü sevsin.” ifadelerini kullandı.
“ORTAM ÇOK GÜZEL. BURASI BİZİ ESKİYE GÖTÜRDÜ”
Yeşilçam oyuncularından 87 yaşındaki Yavuz Karakaş, sinemaya 1959’da başladığını, bugüne kadar 300 film ile 200 dizi bölümünde rol aldığını dile getirdi.
Nostaljik kafede bulunmaktan çok mutlu olduğunu dile getiren Karakaş, “Yeşilçam’daki arkadaşlarımla da bir arada olmaktan mutluyum. 1959 kuşağıyım. Sinemayı çok sevdim ve sinemanın dışında İstanbul Radyosu’nda ses sanatçılığım vardı, iki plağım oldu. Sinemada 6 sene judo ve karate çalıştım. Aynı zamanda orkestra şefi ve bateristim.” diye konuştu. Karakaş, Velhasıl Kafe’yi beğendiğini aktararak, “Ortam çok güzel, fevkalade. Bütün dostları davet ediyoruz, buraya gelsinler. Burası bizi eskiye götürdü. Yeşilçam’dan arkadaşlarımızın da burada fotoğrafları var.” dedi.
“VEFASIZLIKTAN YAKINIYORUM”
Oyuncularından 71 yaşındaki Nalan Çöl, 1972’de Antalya Film Festivali’nde, festival güzeli seçildikten sonra sinemaya adım attığını anlattı. Yeşilçamlı olarak vefasızlıktan yakındığını belirten Çöl, “O kadar çok değerli dostlarımız, sanatçılarımız var, perişan vaziyette. Keşke dizilerde sanatçı arkadaşlarımız rol alsa da kendilerini idame ettirebilseler.” diye konuştu.
Çöl, kafede bulunduğu için duygulandığını, eski arkadaşlarıyla da sohbet etme fırsatı bulduğunu anlattı.
“NOSTALJİK BİR HAVA YAŞADIK”
Meral Konrat 1989’dan bu yana sinema sanatçısı olduğunu kaydederek, nostaljik kafenin kendisini eski günlere götürdüğünü dile getirdi.
Konrat, kafede Barış Manço’nun da fotoğrafını gördüğünü belirterek, “Barış ağabeyle çok güzel bir klibimiz var, ‘Sahilde’ klibi. O günleri yad ettim. Cüneyt Arkın’la ‘Doktorlar’ dizisinde birlikte oynamıştık. Eskilere gittim, nostaljik bir hava yaşadık. Böyle güzel yerlerin olması muhteşem. (Emektar oyuncular) Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli. Burada bir araya geldik, sohbetlerle eskileri yad ettik.” ifadelerini kullandı.
Kafedeki resimlerin çok etkileyici olduğunu vurgulayan Konrat, eski ahşap radyoları görünce nostalji yaşadığını sözlerine ekledi.
Merih Fırat da 1978 yılında güzellik yarışmasıyla sinemaya geçtiğini anlattı. İlk filminin Cüneyt Arkın’la oynadığı “Baba Kartal” olduğunu aktaran Fırat, 12 yıldır tiyatroyla uğraştığını belirtti. Nostaljik kafede bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Fırat, eski dostlarıyla bir arada bulunmanın mutluluk verici olduğunu kaydetti. Fırat, kafede incelediği nostaljik eşyalardan walkman ile İtalya’ya dans yarışmasına giderken tanıştığını anlattı.
Buluşmayı organize eden Film-San Vakfı Genel Müdürü Kıvanç Terzioğlu ise Türkiye’deki sanatçılara hizmet ettiği için mutlu ve gururlu olduğunu belirtti. Terzioğlu, “Bu kadar güzel bir mekanı Türk halkına kazandırdıkları için kafe yetkililerine teşekkür ederim. Muhteşem bir mekan. Sanatçılarımızla burada olmak da apayrı bir mutluluk. Şu an hepsinin o eski günlere gidip geldiğini, duygulandığını gördüm ve bunu bizzat yaşadım. Hatta onlarla sohbet ederken buradaki birkaç objenin kendilerine hatırlattığı bazı anıları dinledim.” diye konuştu.
Yeşilçam konseptli kafede emektarlarla bir arada olmanın kendilerine karşı vefa borcu olduğuna dikkati çeken Terzioğlu, kafede sergilenenlerin kendisini de çocukluğuna götürdüğünü kaydetti. Nostaljik kafedeki buluşmaya eleştirmen Şakir Eroğlu ve Film-San Vakfı yönetim kurulu üyeleri de eşlik etti.
